İnatçı bir hastalık olan kanserin her türlüsü insan hayatını derinden etkiliyor. Bunlardan bir tanesi de lenf kanseri. Vücudun bağışıklık sisteminin bir parçası olan lenf sisteminin düzgün çalışmamasıyla oluşan lenf kanseri, kanserlerin oldukça tehlikeli bir türü. Çok sayıda ölümlü vakanın görüldüğü lenf kanserine ilişkin tüm detayları haberimizde yer verdik!
LENF KANSERİ NEDİR? LENF KANSERİ NEDEN OLUR?
Lenf sistemi, lenf bezleri, lenf sıvısı ve lenf damarlarından oluşan bir ağdır. Bu sistem, vücudun savunma mekanizmaları arasında yer alır ve lenfosit adı verilen beyaz kan hücreleri grubu tarafından desteklenir. Lenf sistemi aynı zamanda dalak, kemik iliği ve timus gibi organları da içerir.
Lenf sistemi, mikroorganizmaların vücuda girişini engelleyerek ve yayılmasını önleyerek bağışıklık fonksiyonunu yerine getirir. Lenf bezleri, mikroorganizmaların filtrasyonu ve nötralizasyonu için önemli bir rol oynar. Lenfositler, bu mikroorganizmaları tanımak ve etkisiz hale getirmek için aktif bir şekilde çalışır.
Ancak çeşitli nedenlerle lenfositlerin aşırı çoğalması ve lenf sistemi organlarında kitle oluşumu meydana gelebilir. Bu duruma lenf kanseri veya lenfoma olarak bilinir. Lenf kanseri, lenf sistemi organlarının kanserleşmesidir. Lenf sistemi organlarındaki anormal hücreler zamanla büyüyebilir ve yayılabilir. Lenfoma genellikle lenf bezlerinde, dalakta veya diğer lenfoid dokularda görülebilir.
Lenf kanserinin iki an türü bulunur. Bunlar; Hodgkin lenfoma ve non-Hodgkin lenfomadır. Hodgkin lenfoma, lenf bezlerinde yer alan bir tümör türüdür ve çoğunlukla daha hafif bir seyir görülür. Non-Hodgkin lenfoma ise, lenf bezlerinde olmayan bir tümör türüdür ve daha ağır seyredebilir. Lenfoma, her yaş grubunda görülebilir fakat çoğunlukla 60 yaş üstü daha sık rastlanır.
LENF KANSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Lenf bezlerinin şişmesi: Lenfoma genellikle lenf bezlerinde başlar ve lenf bezlerindeki anormal büyüme nedeniyle şişme görülebilir. Boyun, koltuk altı veya kasık bölgelerinde hissedilebilir şişlikler ortaya çıkabilir.
Aşırı halsizlik ve yorgunluk: Lenfoma, vücudun savunma sistemini etkileyebilir ve aşırı halsizlik ve yorgunluğa neden olabilir. Günlük aktivitelerde normalden daha fazla enerji harcamak zor olabilir.
Aşırı kilo kaybı: Lenfoma, vücudun besinleri emme veya sindirme yeteneğini etkileyebilir. Bu durumda, kilo kaybı yaşanabilir ve iştah azalabilir.
Ateş ve gece terlemeleri: Lenfoma, vücutta iltihabi bir reaksiyona neden olabilir ve bu da ateşe yol açabilir. Ayrıca gece terlemeleri sık görülebilir.
Nefes darlığı ve öksürük: Lenfoma akciğerlere veya göğüs bölgesine yayıldığında, nefes darlığı ve öksürük ortaya çıkabilir. Bu durum, lenf bezlerinin yakınındaki dokulara baskı yapmasıyla da ilişkili olabilir.
Kaşıntı: Lenfoma bazen cilt üzerinde kaşıntıya neden olabilir. Kaşıntı genellikle belirli bölgelerde yoğunlaşabilir.
Genel vücut ağrıları: Lenfoma, vücutta yaygın ağrı ve rahatsızlık hissine neden olabilir. Kemiklerde veya kaslarda ağrılar hissedilebilir.
Bu belirtiler lenfoma hastalığının varlığını göstermez, çünkü bu belirtiler başka sağlık sorunlarıyla da ilişkili olabilir. Ancak bu belirtilerden bir veya birkaçını yaşıyorsanız, bir doktora danışmak önemlidir. Bir doktor, belirtilerin nedenini değerlendirebilir ve gerektiğinde ileri testler ve teşhis için yönlendirme yapabilir.
LENF KANSERİ ÖLÜMCÜL MÜDÜR? LENF KANSERİ TEDAVİSİ NEDİR?
Lenf kanseri ciddi ve oldukça tehlikeli bir hastalıktır. Lenf kanserinin tedavi süreci kişinin durumuna ve yapılan tedaviye göre değişmektedir. İhmale gelmeyecek bir hastalık olup mutlaka kontroller ve tedavi sürecine bağlı kalınmalıdır. Lenf kanserinin öldürücü olup olmadığı hastalığın boyutuna bağlıdır; duruma göre öldürücü duruma göre ise tedavi başarıyla sonuçlanabilmektedir. Lenf kanserinin tedavi yöntemlerinden bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Kemoterapi: Lenfomaların tedavisinde en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini durdurmak için kullanılan ilaçlarla yapılan tedavidir. Tek başına veya diğer tedavi yöntemleriyle birlikte kullanılabilir.
Biyolojik tedaviler: Monoklonal antikorlar gibi biyolojik ajanlar, lenfoma hücrelerine özgü hedeflere saldırarak tedavi etme amacıyla kullanılır. Lenfoma hücrelerini hedef alan bu tedaviler, normal hücrelere daha az zarar verme potansiyeline sahiptir.
Yüksek doz tedavisi ve kök hücre veya kemik iliği nakilleri: Bazı yüksek riskli veya nükseden lenfoma vakalarında, yüksek doz kemoterapi ve ardından sağlıklı kök hücrelerin veya kemik iliğinin nakledilmesi gerekebilir.
Car T Cell tedavisi: B hücreli lenfomalarda kullanılan bir immünoterapi türüdür. Hastanın T hücreleri, laboratuvar ortamında değiştirilerek kanser hücrelerini tanıyıp yok eden hücrelere dönüştürülür ve sonra hastaya geri verilir.
Lenfoma tedavisi tamamlandıktan sonra, hastalar düzenli takip ve kontrol altında tutulurlar. Sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek ve takip randevularına devam etmek önemlidir.
GÜNDEM
13 Ekim 2024SPOR
13 Ekim 2024GÜNDEM
13 Ekim 2024SPOR
13 Ekim 2024SPOR
13 Ekim 2024GÜNDEM
13 Ekim 2024GÜNDEM
13 Ekim 2024